Hem kadının hem de erkeğin cinsel yaşamı ömrünce devam eder. Cinsellik özellikle de orta yaşlarda, erkek ve kadın için çok daha özgürce yaşanan bir süreç. Yeter ki; kadın ve erkek cinsel yaşamını renklendirmek için çaba göstersin ve birbirine daha çok zaman ayırıp flört etsin!.

Marmara Üniversitesi Üroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferruh Şimşek, orta yaştan sonra yaşanan cinselliği anlattı:

* Türkiye'de orta yaş grubunun doyurucu bir cinsel hayatı var mı?
Bu konuda kişisel gözlem ve kanılarla bir yanıt vermek yanlış olur. Doğrudan veri olarak sunulabilecek toplumsal araştırmalar çok kısıtlı. Ancak 2000-2003 yılları arasında yapılan ve benim de katıldığım Pfizer Global Suvey araştırmasının Türkiye sonuçlarına göre; n0 yaş üzeri Türk erkeklerinin yüzde 56'sı duygusal anlamda, yüzde 53'ü de fiziksel anlamda cinsel yaşamlarının doyurucu olduğunu belirtmişlerdi. Bu sonuç dünya rakamlarıyla benzer. Ancak doyum oranı kadınlarda daha düşük çıktı; kadınların yalnızca yüzde 35'inin duygusal, yüzde 28'inin fiziksel olarak cinsel yaşamlarının doyurucu olduğu belirlendi. Bu rakam, neredeyse dünya ortalamasının yarısıydı. Yaş arttıkça doyum oranları da düşüyor.

* Bu yaş grubu hangi konularda mitlere sahip, doğru bildiği ama aslında yanlış olan neler var?
Bu yaş grubu özellikle yaşlanma ile cinsel yaşamın biteceği gibi bir anlayış ve yaklaşım içinde. Oysa hem kadın hem de erkek için cinsel yaşam her zaman vardır ve yaşa göre değişkenlik gösterse bile temel mutluluk araçlarından biridir. Özellikle erkeklerde ve bir ölçüde de kadınlardaki yanlış bir anlayış da, cinsel ilişkinin cinsel birleşme ile özdeşleştirilmesi. Eğer başarılı ve mutlak bir cinsel birleşme sağlanamıyorsa, cinsel ilişki de bir kenara bırakılıyor. Oysa bilinmesi gereken ya da öğrenilmesi gereken doğru; cinsel ilişkinin bir kadın ve bir erkeğin kendi özel dünyaları içinde kurdukları sevgi, şefkat, dostluk ve paylaşım içindeki birliktelik olduğu. Birleşme bunun sadece bir parçası. Ama bakıyorsunuz, çeşitli sağlık ya da psikolojik nedenlerle sertleşme kaybı olan ya da birleşme sorunu olan kişiler, cinsel yaşamdan uzaklaşıyor ve mutsuz oluyor.

* Genç eş, cinsel yaşlanmayı geciktirir mi?
Buna katılmıyorum. Belki bu kanı cinsel birlikteliğin daha uyarıcı olabilmesi ile ilgili. Yaş ne olursa olsun; cinselliği özümsemiş, karşılıklı haz alıp vermenin önemini kavramış ve cinsel uyaranın eşin cinsel performansını artırdığını bilen her eş için yaş faktörü önemli değildir ya da cinsel sorunların ortaya çıkışında bir etken olamaz.

ENDİŞELERİNİZİ PAYLAŞIN

* Bir erkek; eşi menopoz nedeniyle artık seks konusunda istekli değilse ne yapmalı?
Menopoz, cinsel isteği direkt olarak etkileyen bir etken değil. Bir etkisi var ancak kesin sonuç değil. O nedenle bir erkek, eşi bu durumdayken eşine anlayışla yaklaşmalı; cinselliğinin kaybolmadığını, kaybolmayacağını hatta daha özgürce cinsel yaşamın tadına varacağını anlatmalı ve gerekirse cinsel terapi alması konusunda eşini uyarmalı.

* Cinsel yaşamlarını gençleştirmek için orta yaşın üzerinde çiftlere ne öneriyorsunuz?
Cinsellik, orta yaşlarda hem erkek hem de kadın için çok daha özgürce ve olgunca yaşanan bir süreç. Cinsel yaşamlarını renklendirmeye çalışmalı, birbirlerine daha çok zaman ayırıp sevgiyi, flörtü, ilgiyi artırmalı ve kendilerini bırakmamalılar. Eşler birbirlerini cinsel anlamda uyaracak her türlü çabayı göstermeli. Ve en önemlisi bu yaşlarda ortaya çıkabilecek hipertansiyon, diyabet ve damar hastalıkları gibi nedenlerle cinsel işlev bozukluğu varsa, bunlar mutlaka giderilmeli. Cinselliği etkileyen obezite ve sigara gibi zararlı etkenlerden mutlaka kaçınmalı.

* Bu yaşa kadar konuşmayan çiftler, orta yaştan sonra cinselliği nasıl konuşmaya başlamalı?
Orta yaş bir insanın her anlamda olgunlaştığı yaş olmalı. Açıklıkla, özgürce bildiklerini paylaşmalı ve en önemlisi isteklerini, beklentilerini eşe açıkça anlatmalı. Cinsellik, iki kişinin kurduğu özel bir ilişki dünyasıdır. Sırlar, saklanacak endişeler, şüpheler olmamalı ve bunlar büyütülmemeli. Açıklıkla konuşulup tartışılmalı. Eşin sorunları, istekleri öğrenilmeye çalışılmalı.

ESRA TÜZÜN